Dünyada 360 Milyon işitme engelli bulunmaktadır. 2015 TÜİK verilerine göre ülkemizde İşitme cihazı/implant kullanıyor olmasına rağmen duymada çok zorlanan veya hiç duyamayan nüfusun oranı %1,1’dir. Bu oran erkeklerde %1,1 iken, kadınlarda %1,2’dir.
İşitme kayıpları kulağın bir veya daha çok yerinin hasarıyla, çeşitli nedenlerden oluşmaktadır. Ebeveynler arasında akrabalık olması, ailede çocukluk döneminde başlayan kalıtsal işitme kaybı olması, annenin hamileyken kullandığı bazı ilaçlar ve geçirdiği hastalıklar, doğum kilosunun düşük olması, kulağın anormal görünmesi, , ateşli hastalık geçirmesi ve bebeğe verilen bazı ilaçlar işitme kaybına neden olabilmektedir. Aileler herhangi bir dönemde bebeklerinde işitme kaybından şüphelenirlerse bir uzmana başvurmalılardır. İşitme testleri yenidoğan dönemi itibariyle yapılabilmektedir.
Yenidoğan bebeklerin kulaklarına belli şiddette sesler verilip, duyup duymadığı beyin dalgaları ölçülerek anlaşılır. Bu işlem basit olup, bebeğe hiçbir rahatsızlık vermez, 15 dakikada yapılabilir. Testin güvenilirliği %97 oranındadır.
Dünya Sağlık Örgütü işitme kaybına yol açan faktörlerin %50'sinin önlenebilir olduğunu bildirmektedir. İşitme kayıpları mutlaka bir kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı (KBB) hekimlerce teşhis edilmelidir.
Önleyici tedbirler olarak çocukların yenidoğan döneminde işitme taramalarından geçmesi, kızamık, menenjit, kabakulak ve kızamıkçık aşılarını olması, özellikle ototoksik (iç kulağa zarar verici) özellikte ilaç kullanırken seçici davranılması, orta kulak iltihabı için etkin tedavilerin yapılması, aşırı gürültülü ortamlardan kaçınılması önerilmektedir.
İşitme kaybını erken dönemde belirlemek amacıyla ülkemizde Yenidoğan İşitme Taraması ve Erken yaş işitme taraması yapılmaktadır.